İlk şehrin bulunuşu

Dünya savaşının sonu . ‘ Şehir diye sorarsan , . Şehir nasıl oluşturuldu?’

‘Evet bilmek istiyorum’, öfke; yüzünü kızgınlık ve dehşet ile maskeleyerek biçimlendirdi.

‘ Bu bilgi hiç olmayan yaşamın için bir yararı olduğunu biliyorsun. ‘

‘Anlat bana, seni aptal, ya da berbat insan yaşamını kaybedeceksin…’

‘Öyleyse dinle ve lanet et. ‘

Muhteşem savaşın sonlarına doğru küçük askeri gruplardan biri , hatta siz çapulcular paketi de diyebilirsiniz , bir mezara girişi ya da beklide çok eskiye ait bir dinlenme odasını tespit ettiler. İçerisinde çok uzun süredir kapalı olan bir kapıyı açmayı başardılar. İzinsiz girenleri tutmak için tasarlanmış bariyerler, nükleer patlamalar sonucunda oluşan depremler nedeniyle zayıflamıştı.

Ve böylece ölçülemeyecek kadar uzun zamandır biri kendini değiştiren anlamına gelen Za’gar isimli yaratıkla yüzleşti. Fakat, taştan tabutta iskeletten ayrı bir şey daha vardı.

Ha ha , Anlamaya başladığını görüyorum. Evet, lahit(taştan tabut) taştandı. Bugün görebileceğimiz gibi değil , fakat hafif darbeliydi ama ritmik renkliydi. Bu aptallar onları iyi korunan bir yere almışlar ve bilim adamlarından bazılarına inceletmişlerdir. Biri bu inceleme boyunca elini incitmiş ve kanı bu taşın üstüne düşmüştür ve gücünün bir kısmını serbest bırakmıştır. Bu, kristal parça ikiye bölünmüş sıvı bir kitle haline gelmiştir. Bu kitleyi bilgisayara dökerek naniteler yaratıldı. Nanite’ler, insan ve makine karışımı olarak eskilerin isteği şeklinde oluşmuşlardır.

İnsanüstü enerji ile oluşturulan ve eskilerin istekleri doğrultusunda, öldüğü halde canlı gibi hareket eden vampirlerin en kötü kabuslarına göre çevreyi değiştirmeye başladılar . Ve böylece gün ve gün; dünya, kana susamış hayvanların ,efsanevi yaratıkların ve korkunç kabusların yönettiği boş bir araziye dönüştü.

Ve her 8 ırktan biri seçildi, evet delikanlı – sekiz , Çok eskilerin vücutlarında kristal olarak isimlendirilen kabusların taşlarını aramak için yola koyuldular. Bütün yolculuğu anlatmak çok uzun süre alır , fakat en önemli kısmı şu idi ; geri döndüklerinde onlardan 16 tanesi vardı : her cinsten 8 erkek 8 kadın . O eşlik ediyordu ve kimse ona hangi ırktan olduğunu ve yolculuğa ne zaman katıldığını sormuyordu. Fakat , sahip olduğu güç , daha önce gördükleriyle karşılaştırılamayacak kadardır.

Karanlıkta ,isimsiz lider eşliğinde , aysız bir gecede seçilmiş olan 16 ,ruhların durumunun yaratılması süresince, ayin gerçekleştirirler. Za'gar gücü ile çok değişik bir büyü kullanıldığı bir zamandı, insan eliyle yapılan olağan şeyler şehri korudu ve yükseltti.

Sadık vampirlerin çoğu kaydettikleri enerji ve nanitler objeleri aralarken kullanırlar. Mana içeren birçok ölü karakterin itemlerini bulabilirsin . Hatta birçok vampir rularını kaybetmiştir. Onlar nanitlerin ve manaların biriktiği yerde yüksek değerlerde yaratılmışlardır. Eski zamanlardaki enerji onları birbirlerine bağlamış ve eskilerin güçlerinden bağımsız hale getirmiştir. Fakat bu senin en çok merak ettiğin şey değil sanırım . Geri kalan dörtlüye ne oldu onu öğrenmek istiyorsun sanırım…

Bariyerler yükseldiğinde ; Mutantlar ordusu , ayinler için liderlik ederler. Sadece bir amaçları vardır – yollarındaki her şeyi yıkmak. En güçlü dört nesil , çocuklarını yok olmaktan kurtarmışlardır. Geri kalan dört nesil ise çok güçsüz düşmüş ve bariyerlerin yükselmesine ihtiyaç duymuşlardır. Töresel son 5 düzine gün ve sonraki bariyerlerin yükselişi şehri ve çorak bölgelerin hayvanlardan korunmasını sağlamıştır.

Fakat , Bu çorak bölgelerden geri dönenler sadece güçlerin gölgeleri olmuştur. Tırmalanmış, yaralanmış ve kana susamış acınacak bir görüntü. Bu geri kalan dört neslin tekrardan güçlerini savundukları andır. Bunlar hayvanlar kralı , düşünce yakalayıcılar , emiciler ve inançlılar olarak omuz omuza savaşan dört üyelerdir.

Ve şimdi güçlü olanları kaçıyorlar. Konseyin av köpeği şu an senin yolunda dedi yaşlı kimse ve siste kayboldu. Edinilen bilgiler bir yerlerde düzene konmaya başlandı. Yaklaşık olarak kimin yaşlı olduğunu biliyorsun . Ses seni eskiden gerçeğe doğru takip ettiriyordu. Ayrılma zamanı dedi ve siste kayboldu, aynı yaşlı kimsenin site kaybolduğu gibi. Fakat niçin bu kadar yakın gözüküyordu ?